top of page

Necip Fâzıl Kısakürek

1978

Silsile-i Âliyye-i Nakşibendiyye

 

Yandaki resimde, yeşil zeminli dış halka Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri’nin Peygamber Efendimiz’e (sallallahü teâla aleyhi ve sellem) kadar olan mürşidlerini (silsilesini), orta kısımda beyaz zemin üzerinde yer alan iç halka da Peygamber Efendimiz’e (sallallahü teâla aleyhi ve sellem) mübarek ceddini (şeceresini) göstermektedir. Köşelereki mühürler şer’i mahkemelerin mühürleridir.

 

Mürşid-i Kâmil-i Mükemmil Seyyid Abdülhakîm Arvâsî Kuddise Sirruh Hazretleri, Silsile-i Aliyye’nin 33'üncüsü ve son halkasıdır.  Yerine halife bırakmamıştır. İrşâd Kutbu’dur. İrşâd Kutbu’nun uzun asırlarda bir geldiğini ve vefatından sonra da vazifesine devam etmesinin mümkün ve vâki olduğunu kendisi bizzat bildirmiştir. Halen görevinin başındadır.

 

(kaddesallahü esrarehüm) 

 

Şiir: Benim Efendim

Üstad Necip Fâzıl Kısakürek

 

Benim efendim!

Ben sana bendim!
Bir üfledin de
Yıkıldı bendim.
Ben ki, denizdim,
Dağbaşı bendim.
Şimdi sen oldun,
Âleme pendim.
Benim efendim!

Benim efendim ,
Feza levendim!
Ölmemek neymiş;
Senden öğrendim.
Kayboldum sende,
Sende tükendim!
Sordum aynaya:
Hani ya kendim?
Benim efendim!

Benim efendim!
Emri yüklendim!
Dağlandım kalbden
Ve mühürlendim.
Askerin oldum,
Başta tülbendim;
Okum sadakta,
Elde kemendim.
Benim efendim. 

 

bottom of page